Zaman hiç olmadığı kadar fırtınalı, Kuşların sesi cılız, Toprak bulutlar kadar uzak, Kulaklar duymayacak kadar tıkalı. Gözler yakından aciz, Dinmeyen homurtular, Hiç kimse mi umursamaz?…
Bir oda dolusu insan, bir yere odaklanmış, Her yüzde mimikler, sanki hepsi aklanmış, Başkası umurunda mı, kendisiyle hemhal, Selam verdi, alan yok, çıktı dışarı derhal.…
Nerde çalsan kapısını, Kapar gelir tasını, Unutuverir yasını, Sever yurdum insanı. ** Dakiktir her bir işi, Özletir onun gidişi, Eksikte olsa bir dişi, Gülümser yurdum…
Her gün yönümüz değişir, bir rüzgar misali, İnsan olmak değil mi, yolculuğun timsali, Duran suda belirir tüm kirli bulanıklıklar, Suyun değmediği yerde, oluşur kuraklıklar. ***…
Ağaçtaki göz hakkıdır,Bastığın taştaki yankıdır,Soluklandığın bankıdır,Mahallemiz vardı bizim. ***Komşu hakkı yücedir,Saklambaç, deve cücedir,Yakalanan ebedir,Mahallemiz vardı bizim. ***En bildiğin bakkal amcan,Canın çekti mi sapcan,Bir ekmek, sakız…
Bilmem ne kadarı tükendi ömrümden, Yol ararım, kurtulmak için kördüğümden, Baktıkça anlamlaşan ilk gördüğümden, Yaşımı aldım epeyce, otuz oldum ben. *** Dünya namına pek çok…